- zayıf ve uzun boylu
- adj. lank
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
zayıf — sf., Ar. żaˁīf 1) Eti, yağı az olan, sıska, cılız, arık (insan veya hayvan) Uzun boylu, zayıf, ellilik bir hanım. S. M. Alus 2) Görevini yapacak yeterli gücü olmayan Zayıf bir ordu. Gözleri zayıf. 3) mec. Sağlamlığı, dayanıklılığı olmayan Zayıf… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ince yapılı — sf. Narin, nazik, zayıf Binbaşı, uzun boylu, ince yapılı, uzun kır bıyıklı... M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
AŞŞE — Yaprağı uzun ve ince olan hurma ağacı. * Zayıf vücutlu, uzun boylu kadın … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kikirik — is., ği Zayıf, ince, uzun boylu kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
fasulye sırığı gibi — zayıf, sıska ve çok uzun boylu Fasulye sırığı gibi üç buçuk akasya ile park mı olurmuş? T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
sırıtkanlık — is., ğı Sırıtkan olma durumu Söz, suratı her zaman asabi bir sırıtkanlıkla gergin olan zayıf, uzun boylu bir efendiye verildi. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
MEMŞUK — Yazılmış olan, meşkolunmuş. * Uzun boylu zayıf at … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DÜ'BUB — Zayıf nesne. * Çirkin huylu, kısa boylu kimse. * Kolay yol. * Uzun at. * Karınca nevinden bir nev. * Hububattan bir cins … Yeni Lügat Türkçe Sözlük